|
 |
KISA ILMIHAL BILGILERI
ORUCU BOZAN VE BOZMAYAN SEYLER -2-
|
 |
İLMİHAL NE DEMEKTİR
İlm-i hal sözlükte "davranış bilgisi" anlamına gelir. Terim olarak "inanç, ibadet, muamelat (günlük
yaşantı), ahlak konuları, ayrıca Peygamberimizin hayatına dair özlü bilgileri içeren el kitabı
diye tanımlanabilir.
İlm-i Hallerde muamelata dair bilgiler, hitap edilen insanların yaşadığı zaman ve coğrafyaya
göre değişiklikler göstermekle birlikte bu eserler daha çok herkesin bilmesi gereken hususları içerir.
Temel dini bilgileri içeren ilm-i haller yanında akaid, ibadet, insanlar arası münasebetler gibi konulardan
yalnız birini veya sadece bir mezhebin esaslarını ilgilendiren bilgileri ihtiva eden ilm-i haller de yazılmıştır.
GENİŞ BİLGİ İÇİN BKZ. HATİCE KELFETİN, "İLMİHAL" MAD., DİA, 22/139-141.
|
 |
KADINLAR OZEL DURUMLARINDA NAMAZ KILIP, ORUC TUTABILIRLER MI?
Kadın Allah’ın mahlukatı icerisinde en değerlilerinden biridir, fakat kadın doğası
gereği, kendisinde, bizim Islâm hukukunda hayız dediğimiz, halkın lisanıyla adet denilen ve her ay
başında rahim kanalında bulunan yumurtalıkların değiştirilmesinden başka bir şey
olmayan ay hali durumu kadın için kaçınılmaz bir durumdur. Hayız kadının doğurganlığının
gostergesidir. Doğurganlık hayzın temelidir. Dolayısıyla ulkemizde 12-13 yaşları ile 55
yaşı arası kadının hayız gorme donemidir. Bu ay hali kadınlar için oldukça zahmetli ve
sıkıntılıdır. Nitekim Bakara Suresinin 222. ayetinde bu duruma işaret olunmaktadır: Sana,
kadınların ay halini sorarlar. De ki: O bir ezadır. Ay halinde olan kadınlardan uzak durun (Cinsi ilişkide
bulunmayın), temizleninceye kadar onlara yaklaşmayın. Temizlendikleri vakit, Allahın size emrettiği
yerden onlara yaklaşın.
Ayette de açıkça gorulduğu gibi ay hali kadın için bir eza, çile, sıkıntıdır. Bu sebeple
de ay hali olduklari donemde onlarla cinsel ilişki haram kılınmıştır. Kadınların bu
hallerindeyken namaz, oruç gibi ibadetlerinden de muaf tutuldukları hadislerle sabittir.
Işte bu noktada bazı bilginler kadınlarin bu hallerindeyken ibadetlerini yapmayacaklarıyla ilgili Kuran
hukmu bulunmadığı, bu alan hadislerle duzenlenmiş olduğu için, hadislerin sıhhatinden başlayarak
onlarla hukum bina edilmeyeceğine kadar goruşler ileri surerek, kadının bu halinde namaz kılıp,
oruç tutabileceğini soylemektedir. Doğal olarak bu goruşler halkımızın kafasını karıştırmakta
ve sorun olarak ortaya çıkmaktadır.
Burada Hadislerin hukum bina etmekte ikinci temel kaynak olduğu, Kuranda hukum bildirilmemiş alanlarda peygamber
efendimizin vahiy tecrubesi, istişare, ictihat gibi metotlarla hukum koyduğunu anlatmak konuyu uzatacağı
icin, hic bunlara girmeden, konuyla ilgili hadislerin sıhhatini de tartışma konusu yapmadan Bakara suresinin
222. ayetinden hareketle bir akıl yurutmede bulunacağım. Dikkat edilirse ayette ay halinin bir eza olduğu
vurgulanmakta ve erkeklere bu durumda olan kadınlara yaklaşmamaları emr olunmaktadır. Oyleyse basit bir
cinsel ilişkiyi bile yasaklattirabilecek kadar onemli olan bu ay hali, yuce Allah’ın huzurunda olmak demek
olan namaz kılmak, oruc tutmak gibi ibadetlerin yapılmasına nasıl engel olmaz?!..
Ote yandan kadınların ay halinde namaz kılamayacakları kesindir, zira namaz icin abdest gerekir ve
vucudun herhangi bir yerinden cıkan herhangi bir sıvı abdesti bozar. Su durumda ay halindeki bir kadın
abdestli olamayacağı icin namaz da kılamaz. Daha sonraki bir vakitte de kılamadığı namazlarını
kaza etmesi gerekmez.
Oruc konusuna gelince; oruc icin abdest gibi bir şart olmamasına rağmen, kadınların hayızlı
iken oruc tutmamaları, temizlendikten sonra ise tutamadığı oruclarını kaza etmelerinden hareketle;
onların isterlerse oruc tutabilecekleri, hayızlı iken oruc tutmamanın bir ruhsat olduğu soylenebilir.
Fakat bu durum onların hem fiziki, hem de ruhi durumları uzerinde etken olan bir şey olduğu icin oruc
tutmayabilirler.
|
 |
|
 |
|
|
 |
|